Yıllardır özlenen, beklenen bir destinasyon…Doğu’nun en etkileyici coğrafyası, yeşiline doyulmayan, renkleriyle baş döndüren çiçek cenneti yaylalar, vadiler diyarı, çağıldayarak akan dereler, ülkenin en çılgın akarsularından Munzur çayı ve vadisi, Urartu’lardan Ermenilere, Selçuklulardan Alevi kültürüne, rengarenk bir tarihsel ve sosyal yapı, müstesna belediyecilik örneği ve “Ovacık mucizesi”, hasılı doğasıyla, kültürüyle merak ettiğimiz coğrafya, ülkemizin görmekte geç kaldığımız yöresi, şimdi NOVITAS’la gitme zamanı…Elazığ’a hakim bir tepeden bakan ve Yukarı Fırat bölümünün en önemli yerleşim yerlerinden biri olan tarihi Harput şehrinde Harput Kalesi Ulu Camii’ni, Arap Baba türbesini ve açık olması durumunda Meryem Ana Kilisesi’ni geziyoruz..… Keban yolundan Çemişgezek feribotuna binerek Çemişgezek’e ulaşıyoruz. Burada Ulucami, Hamidiye Medresesi, Tağar köprüsü, Uzunhasan türbesi. Pertek’te Baysungur Camii, Çalabi Ağa Camii, uzaktan Pertek kalesi… 1971 yılında Milli Park ilan edilmiş olan Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri olan Munzur Vadisi Milli Parkını geziyoruz.. Anadolu coğrafyasında doğal ortamda ender bulunun ve sadece bu ayda boy gösteren ters laleleri ya da “Ağlayan gelin” olarak da adlandırılan çiçekleri görmeye gidiyoruz. (ters laleler, mevsim şartlarına göre, eğer açmışsa görülebilir) Üç semavi dinde de kutsal sayılan ağlayan gelinlerimizi fotoğraflıyoruz..Ovacık ilçesine 15 km uzakta yer alan Munzur dağlarının eteklerinden alan Munzur Gözelerinde, Munzur efsanesi hakkında bilgi alıyoruz..Munzur vadisi kadar zengin olan Pülümür vadisinde Kutuderesi, Ağlayan Kayalar, Zağye şelalesi, Çağlayan Şelalesini ve Erzincan’a bağlı Tercan ilçesinde Abrenk Vank manastırını geziyoruz.
Saat 06.00’da Sabiha Gökçen havalimanında
Saat 06.00’da Sabiha Gökçen havalimanında NOVITAS yetkilisiyle buluşma. Check in işlemlerinin ardından, Pegasus havayollarının 07.30’daki uçuşuyla saat 09.15’de Elazığ’a varış. Tur aracımız tarafından havalimanında karşılanıyoruz ve yola çıkıyoruz. Önce Elazığ’a hakim bir tepeden bakan ve Yukarı Fırat bölümünün en önemli yerleşim yerlerinden biri olan tarihi Harput şehrine doğru yol alıyoruz. Harput’ta vereceğimiz bir kahvaltı molasının sonrasında Harput Kalesi Ulu Camii’ni, Arap Baba türbesini ve açık olması durumunda Meryem Ana Kilisesini geziyoruz. Ardından yola çıkıp Keban yolundan Çemişgezek feribotuna biniyoruz. Öğlen civarı Çemişgezek’e varış. Göl kenarında öğle yemeğimizi alacağız. Ardından Çemişgezek’te gezilerimizi yapacağız: Ulucami, Hamidiye Medresesi, Tağar köprüsü, Uzunhasan türbesi. Öğleden sonra Tunceli’ye doğru yola çıkacağız. Yolda Pertek’te mola verip Pertek merkezini görebiliriz. Baysungur Camii, Çalabi Ağa Camii, uzaktan Pertek kalesi…Akşamüstü Tunceli merkeze varış. Otelimize yerleşme. Akşam yemeğimiz Munzur çayı kıyısında bir yerel restoranda. Konaklama otelimizde.
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından tur aracımıza binip 1971 yılında Milli Park ilan edilmiş olan Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri olan Munzur Vadisi Milli Parkına doğru yol alıyoruz. Yol boyunca milli parkımızı tanıyor, meşe ormanlarıyla kaplı ve vadi boyunca Munzur nehrinin eşlik ettiği milli park boyunca ilerliyoruz. Yer yer durup doğa fotoğrafları çekeceğiz. Sonrasında Anadolu coğrafyasında doğal ortamda ender bulunun ve sadece bu ayda boy gösteren ters laleleri ya da “Ağlayan gelin” olarak da adlandırılan çiçekleri görmeye gidiyoruz. (ters laleler, mevsim şartlarına göre, eğer açmışsa görülebilir) Üç semavi dinde de kutsal sayılan ağlayan gelinlerimizi fotoğraflıyor sonrasında yarım saat yürüyüş mesafesinde olan aracımızın yanına varıyor ve Tunceli şehir merkezine 65 km uzaklıkta yer alan Ovacık ilçesine gidiyoruz. Ovacık ilçesinde Ovacık belediyesinin kurduğu kooperatiften doğal ürünler alışverişimizi yapıyoruz. İlçede alacağımız öğlen yemeğinin ardından tekrar aracımıza binerek kaynağını Ovacık ilçesine 15 km uzakta yer alan Munzur dağlarının eteklerinden alan Munzur Gözelerine varıyoruz. Munzur efsanesi hakkında bilgi alıyor, yaklaşık 1 saatlik serbest zaman sonrasında belirlenen noktada birleşip bu günkü gezimizi tamamlıyor ve Tunceli merkeze dönüyoruz. Dönüşte Tunceli Cem evini ziyaret edebiliriz. Cem evinde bulunan Alevi dedesinden, Alevilik ve Cem töreni hakkında bilgi alıyor, Pir Sultan Abdal heykeli önünde fotoğraflarımızı çekiyoruz. Akşam yemeğimizi yine Munzur kenarındaki bir restoranda alacağız. Konaklama otelimizde.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden çıkış yapıyor ve Munzur vadisi kadar zengin olan Pülümür vadisine doğru yola çıkıyoruz. Vadi boyunca Kutuderesi, Ağlayan Kayalar, Zağye şelalesi gibi birkaç yerde kısa kısa molalar verip doğa fotoğraflarımızı çekiyoruz. Ardından Erzincan’a bağlı Tercan ilçesine varıp burada bulunan Abrenk Vank manastırını ziyaret edeceğiz. Oldukça iyi durumda kalmış olan manastır yapısını ve Ermenilerin başka yerde benzer örneği bulunmayan Haçkarlarını (mezar taşları) göreceğiz. Manastır gezimizi tamamlayıp, Erzincan’a doğru dönüşe geçiyoruz. Yolda enfes yerel pidelerle öğle yemeğimizi alacağız. Yola devamla Pülümür Doğanköy (Pintige) Büklü Dede Cem evini ziyaret edeceğiz. Erzincana’a yaklaşırken, merkeze 30 km uzaklıkta bulunan ve Munzurların eteğinde yer alan Çağlayan Şelalesine varıyor, yarım saatlik şelale gezisi ardından, Erzincan merkeze geçiyoruz. Akşam yemeğimizi uçuşumuzdan önce ünlü yaprak dönerle alacağız. Ardından havaalanına doğru hareket edeceğiz. Pegasus HY’nın 22.15 uçuşuyla İstanbul’a hareket. Saat 00.05’de varış. Turumuzun sonu. Yeni bir gezimizde buluşmak dileğiyle…
