Bizi aramaktan çekinmeyin. Uzman ekibimiz size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaktır.
(0532) 236 51 27
novitas@novitas.com.tr
Yanıbaşımızdaki az tanıdığımız komşu.. Karadeniz’in incileri Burgaz, Varna, Roma yapısıyla sapasağlam ayakta duran antik Nesebar, Tuna kıyısındaki sınır kenti Rusçuk, müze kent Veliko Tırnovo, gül vadisinde Karlovo ve Kazanlık; meydanları, görkemli Aleksandr Nevski katedrali, parlamento binası ve Atatürk’ün anılarıyla Sofya, Osmanlı mahallesiyle, geçmişimizin anılarıyla Filibe, etkileyici freskleriyle muhteşem Rila ve Dryanovo manastırları, Trak kültürünün izleri ve Trak mezarları, damak zevkimize en yakın mutfak, kulağımıza yakın Balkan tınıları ve dansları, yakın tarihimizin acı tatlı anıları…
Sabah saat 06.00’da Taksim AKM önünden, 06.30’da İncirli’den hareket ediyoruz
Sabah saat 06.00’da Taksim AKM önünden, 06.30’da İncirli’den hareket ediyoruz. Yolda küçük bir kahvaltı molasından sonra, Dereköy sınır kapısına varıyor ve pasaport işlemlerinin ardından Bulgaristan’a geçiyoruz. Ülkenin dördüncü büyük şehri olan Burgaz’a varış, öğle yemeği ve kısa bir panoramik turdan sonra kırk kiliseli kent olarak da bilinen tarihi Nesebar kentine varıyoruz. Nesebar’da yürüyerek şehir turumuzu yapıyor ve Arkeoloji müzesini ziyaret ediyoruz. Burada, St. John kilisesi, Pantokrator kilisesi ve Bazilika’yı göreceğiz. “Bulgar Rönesansı” olarak adlandırılan 18.-19. yy. yapısı tarihi Nesebar evleri de gezimiz sırasında görülecek. Sonrasında Bulgaristan’ın üçüncü büyük şehri olan Varna’ya hareket ediyoruz. Akşama doğru Varna’ya varış ve otelimize yerleşme. Akşam yemeğimizi dışarıda bir restoranda balık menüsüyle alıyoruz. Konaklama otelimizde.
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından ilk önce Varna Tarih ve Arkeoloji müzesini ziyaret ediyoruz. Şehir merkezinde yaya olarak yapacağımız tur sırasında şehrin en büyük ve en görkemli kilisesi olan Meryemana kilisesi ve deniz parkı gezeceğimiz yerler arasında. Daha sonra yola çıkarak önce Madara’ya varıyoruz. Burada M.S. 8. yüzyıldan kalma ve günümüzde UNESCO kültür miras listesine dahil olan “Madara Atlısı” adlı kaya kabartmasını göreceğiz. Çok dik bir kayaya inanılmaz biçimde oyulmuş olan bu kabartma, bir aslanı ezen bir atlı savaşçı figürünü betimlemektedir ve tahminen Bulgarların M.S. 7.-8. yüzyıllarda Bizansılara sağladığı üstünlüğü sembolize etmektedir. Madara kabartmasın gördükten sonra yolumuza devamla, Pliska harabeleri, İvanovo kaya kilisesi, Sveştari Trak mezarı gezilerini yapıyoruz. Burada, M.Ö. 5. yüzyıldan kalma ve ilk defa resim ve heykel sanatının süslemede birlikte kullanıldığı, çok iyi korunmuş Trak kral tümülüsünü göreceğiz. Ardından Sboryanovo arkeolojik kazı alanını ve buradaki tarihi Trak kalıntıları üzerinde kurulmuş olan Demir Baba Bektaşi tekkesini ziyaret ediyoruz. 16. yüzyılda yaşamış ve İslamiyetin bu bölgede yayılmasına büyük katkıda bulunmuş olan Demir Baba günümüzde de büyük saygı görüyor. Akşamüstü Rusçuk’a varıyoruz. Varışın ardından otelimize yerleşme, akşam yemeği ve konaklama.
Sabah kahvaltısının ardından Rusçuk gezimizi yapıyoruz. Tarihi tren garını ve burada bulunan “Gar Müzesi”ni görüyoruz. Burada eski vagon ve lokomotifler arasında, Sultan Abdülaziz’in de binmiş olduğu bir vagon, orijinal eşyalarıyla sergilenmektedir. Müze gezimizden sonra Tuna nehri kıyısına gidip burada vakit geçiriyoruz ve harika manzarayı izleyip karşı kıyıdaki Romanya’ya bakıyoruz. Ardından Veliko Tırnovo’ya doğru yolumuza devam edeceğiz. Varışın ardından Tsaverets tepesine çıkıp Akropol gezimize başlıyoruz. Yantra Nehrinin oluşturduğu ve çevrelediği bu kaleyi ziyaretimizde, dördüncü Haçlı seferi ordularını yenen Bulgarların, buradaki kulelerden birine hapsettiği kumandan Balduin’e ithafen anılan Balduin kulesinde resim çekme ve eşsiz manzaranın tadını çıkarma imkanımız var. Daha sonra Bulgaristan’ın ikinci büyük Ortodoks manastırı olan Dryanovo Manastırı’nı ziyaret edeceğiz. (Zamana göre bu gezimizi ertesi sabaha da bırakabiliriz) Daha sonra otelimize yerleşme. Akşam yemeğimiz dışarıda bir restoranda. Konaklama otelimizde.
Sabah kahvaltımızdan sonra hareketle, önce otantik Arbanasi köyüne gidiyoruz. Eski zengin tüccar evlerinin özenle korunduğu bu şirin tarihi köyü yürüyerek gezeceğiz. Ardından Şipka köyü, Şipka savaş anıtı ve kilisesini görüyoruz. Kazanlık’a doğru yolumuza devam ediyoruz. Yolda Kazanlık Trak kral mezarlarını görüyoruz. M.Ö. 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen ve 1979 yılından beri UNESCO miras listesinde olan bu mezarın ne yazık ki orijinalini göremiyoruz. Ziyaret için yapılmış olan bir replikasını ve mezardan çıkan ve sergilenen eserleri göreceğiz. Daha sonra yola çıkarak Kazanlık’a varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Kazanlık’taki otelimizde.
Sabah kahvaltısından ardından önce Kazanlık yakınındaki gül vadisini görüyoruz. Burada bulunan “Gül Müzesi”ni ziyaret edebilir ve buradaki satış mağazasından gül yağı ağırlıklı kozmetik, çay ve reçelleri alabiliriz. Ardından Sofya’ya doğru yola çıkıyor ve yolda, yüzlerce yıllık geleneksel mimarisini ve geleneklerini korumuş olan masalsı köy Koprivstitsa’yı ziyaret ediyoruz. Sofya’ya vardığımızda Sofya gezilerimizden bir kısmını yapmak için yeterli vaktimiz olacak. Sofya turumuzda göreceğimiz yerler: Sofya’nın tek ibadete açık camisi olan ve 16. yy.’a tarihlenen Banyabaşı Camii (restorasyonda olduğu için dışarıdan görüyoruz), sinagog (içine girilmiyor), Sveta Nedelya kilisesi, Roma ve Hristiyanlık dininin ilk dönemine ait Rotonda kilisesi (dışarıdan), Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık sarayları, Rus kilisesi, Aya Sofya kilisesi, Parlamento binası, Sofya üniversitesi … (bunların bazıları dışarıdan görülecek) Sofya’nın 9 km dışında buluna ve UNESCO miras listesine dahil olan Boyana kilisesi de gezimize dahil. Gezimizin ardından otelimize yerleşme ve konaklama. Akşam yemeğimiz, müzikli bir yerel restoranda, canlı müzik ve dans şovuyla.
Sabah kahvaltımızın ardından Sofya gezimize devam ediyoruz. Balkanların en büyük Katedrali olan Aleksandr Nevski katedralini, eski bir 14. yy. camisi olan Kara Cami içinde sergilenen Arkeoloji müzesini de ziyaret ediyoruz. Alışveriş için bir mola verdikten sonra, Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri ve Türkçe adı Filibe olan Plovdiv şehrine hareket ediyoruz. Yolda Bulgaristan’ın en büyük manastırı olan Rila manastırını ziyaret ediyoruz. Kuruluşu 10. yüzyıla geri giden bu devasa kompleks, Bulgar Ortodoksluğunun çok önemli bir merkezidir ve dağların arasındaki görkemli konumuyla çok etkileyicidir. UNESCO dünya miras listesinde bulunan bu kompleksin kiliselerinde enfes ahşap oyma işçilikleri, el yazma dini eserler ve çok değerli ikonalar vardır. Manastır ziyaretimizin ardından Filibe’ye doğru yolumuza devam ediyoruz. Varışın ardından şehir turumuzu yapıyoruz. Burada ilk olarak, tam şehir merkezinde bulunan ve 14.yy.’da Sultan Murat Hüdavendigar tarafından yaptırılan ve hala ibadete açık olan tarihi Cuma Camii’ni ziyaret ediyoruz. Eski Osmanlı mahallesi, evler ve konaklar ve antik tiyatro, Helena kilisesi, gezimiz sırasında görülecek olan yerler. Turumuzun ardından, cıvıl cıvıl tarihi kent merkezinde dolaşmak, fotoğraf çekmek ve hediyelik eşyalar almak için serbest zaman kullanıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Kahvaltının ardından, Türkiye’ye dönüş yolumuza çıkıyoruz. Yolumuz üzerinde önce Bachkovo manastırını göreceğiz. Bulgaristan’ın ikinci büyük manastırı olan ve 11. yüzyılda Bizanslılar tarafından yapılmış olan bu görkemi manastırda, çok eski el yazmaları ve kitaplar bulunur. Ziyaretimizin ardından, Kırcali şehrine yakın bir konumda oldukça önemli bir antik yerleşimi ziyaret edeceğiz: Perperikon. Bundan bir kaç yıl önce tesadüfen keşfedilen ve mitolojik müzisyen Orfeos’un yaşadığı yer olduğuna inanılan, antik Trak başkenti Perperikon ören yerini ve kazı alanını ziyaret ettikten sonra öğle yemeği molası veriyor, daha sonra Kapıkule sınır kapısına hareket ediyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerinden sonra Türkiye’ye geçiş ve İstanbul’a hareket. Akşama doğru İstanbul’a varıyoruz. Bir sonraki turumuzda buluşmak üzere İstanbul’da vedalaşma.